6 Ekim 2010 Çarşamba

İçimde ki sen..

Düşündüm.. Seni, beni.. Bizi..
Geçirdiğimiz günleri düşündüm..
Sonumuzu düşündüm..
Yanımda değilsin, yanında değilim..
Sonra gözümü acımı çıkarmaya çalıştığım kollarımdaki yaralara takıldı..
Onlarda ilk günkü gibi değildiler..
Kabuk tuttu zamanla kesikler..
Şimdi bakıyorum da ne çabuk iyileştiler, yaralarım kapandı..Açıldığı gibi !
Damarıma kadar inen kesik bileğimi hareket ettirsem de acımıyor artık.
Sadece izler duruyor.. Sen gibi !
İşte içimde sende bu hali aldın artık..
Onca duygunun verdiği ağırlıktan saçmalamamdan kurtuldum işte..
Kısa bir sürede hem de..
Sürenin kısalmasını sağladın davranışlarınla..
Bu yüzden aslında teşekkür etmeliyim sana..
Seni düşündükçe sensizlik bileğimi bükerdi, çaresiz hissederdim ya atık sadece yorgun hissediyorum..
Açtığın yaraları kapatmayı öğrendim.. Anlayacağın yüreğimdekilerde kapandılar kollarımdakiler gibi..Kabuk bağladılar, düştüler.. İyileşiyorlar sen benden ben senden uzak durdukça..
Sadece izleri kalıyor işte..
Acı, tatlı ne varsa..

Sonra ardından duşa girdim..
Arındırdım bedenimi senden, izlerinden..
Sevgiyle dokunduğunu sandığım tenimi arındırdım izlerinden..
Her zerremi temizledim dokunuşlarının sahteliğinden..
Hafifledim, yenilendim.
Belki de yeniden taktım maskemi..
Kimse bilmesin görmesin içimdeki seni..
Göründüğünden çok farklı olan seni..
Sevdiğim, toz konduramadığım, kıyamadığım seni..
Sakladım içime sen bile hissetme artık o’nu sevdiğimi diye..
Ben artık seni değil onu seviyorum.
İçimdeki seni..
Kimsenin bilemeyeceği, ulaşamayacağı, göremeyeceği, asla kirletemeyeceği seni..
‘’İçimde öyle güzelsin ki, onu kirletmeyeceğim seninle..’’

Gözde ÖZHAN

10.01.2010 21:25

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder