4 Temmuz 2012 Çarşamba

Özleminde BÜYÜMEK.


Sönmeyen bir ateş, kapanmayan bir yara var mı?
Benim acım hala geçmedi..
Yaram hep kanıyo.. Hala açık,kapanmadı..
Seni çok özledim..
Her şey daha zor ve bombok..
Yalnızım bu dünyada sanki
Bir başımayım..
Derdimi anlatabileceğim,sarılabileceğim kimsem yok..
Eğreti gelir mi bir insana her şey?
Hep kuralına göre oynuyolar sanki?
Ya da acıyorlar.
Bilmiyorum neden böyle güçlüyüm, ya da güçlü görünürüm.
Bu kadar çok gülüp, güldürürüm..
Ama yok işte olmuyo her zaman.
Artık gözyaşım bile yok !
İçime içime akar oldu..
İçimde bir deniz bir fırtına..
Batmak üzere olan sandallar..
Çözüm bekleyen sorunlarım sandal..
Ah şu fırtınalar bir dineydi..
Büyüyünce yapacağımız onca şey ne oldu?
Hep ertelerdik hani? ''Küçüksün sen,büyüyünceeee..''
Asıl büyüyünce bir şey yapılamıyormuş kimse öğretmedi.
Ah o yaprak kıpırdayışlarından, rüzgardan medet uman inancım..
Duasız kafamı koymadığım yastığım.. Bilemedim..
Bilsem her şeyi yapardım küçükken.
Kaç yaprak uçuşunda barıştı annem babam..
Her sarılışta annem oldu yumoşum..
Yolda bulduğum bozuk para kedimin sütü olurdu Allah babadan.
Günlerimi yatıp kalkma ile belirlerdim, adları yoktu.
Yaşım hep üç, parmaklarım neyi gösterirse göstersin beşti..
Özledim seni çocukluğum..
Büyüdükçe yaralandım ben, oyunlarda düşünce değil.
Keşke hep sende kalabilseydim.
Artık ayıcıklı yarabantları iyi gelmiyor bana..
Büyümek kötüymüş, insanlar kötüymüş bilemedim..



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder