18 Haziran 2011 Cumartesi

Bazen diyorum ki.

Bazen diyorum ki.

Ne kadar boş yaşıyorum, yaşıyoruz.
Yaşam nasıl bir şey ?
Neden yaşıyoruz? Neden varız?
Soracak o kadar sorum var ki tanrım..

Hiç birine cevap vermiyorsun.
Unuttun çoğumuzu, hissettirmiyorsun.
Okumak istediğim yüzlerce kitap,
İzlemek istediğim yüzlerce film,

Gitmek istediğim yüzlerce şehir,
Ve sevmek istediğim milyonlarca insan var oysa.
Hiçbir şey mümkün değil.

Mümkün olan nedir?
Aldığım nefes, boşa attığını hissettiğim kalbim mi?
Eğer öyleyse istemiyorum.
Hayır oyun bozan değilim.
Sadece ciddi, sebep aradığım şeyler işte.
Mutluluk nedir?
-Artık sadece çikolata.

Anılar her daim acıtırken, gelecekten bir şeyler bekliyoruz?
Yine acıtsın diye mi? Saçma !
Ruhsuz sözler, cümleler.

Şiirsellik arıyor insan, düşünmek, hissetmek, anlam yüklemek, sevmek için.
Yazıyorum ama okuyan yok, okusalar ne anlarlar meçhul..
En ciddi ölüm, en gerçek yalnızlık.
Alkol.. Uyuşmak için oldukça iyi.
Oysa şimdilerde sevmediklerimizle sevişmemizde yardımcı oluyor.
E tabi biraz gülüp, ağlıyoruz o kadar kasmışız ki.
Bir şişeye muhtaç olduğumu düşünüyorum.
Kedimi daha çok özlüyorum…
Büyüyorum ve bundan nefret ediyorum.
Oysa hep büyümek istememiş miydik?

Yeni insanlar tanıyıp yeni yalnızlıklar tadıyoruz.
Ve her seferinde terk ediliyoruz.
Konuşmanın, düşünmenin kısıtlandığı bir ülke.

Hislerin, özün unutulduğu bir dünya.
Sıkıcı değil mi?
Evet öyle.
Neyse.
Sebep arayanlar için sebepsiz yazdığım bir yazı.
Bitti, Bu kadar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder